Nasıl da çokgen bir güzellik her dokunduğumda
Yaz güneşleri eğleşir geceleri oluklarında
Ve o saçar gecelere yıldızları eteklerinden
Ayışığıdır biler kılıcımı indiğimde alanlarına
Derim, ey geleceğin bana yaraşan kolları, uzanın
Nasılsa tanırım onu dudağına astığım yakamozdan
Geceleri de giyinse kara bir tül gibi ansızın
Susuz kuyulara da dönse yüzünü aşk avlularında
Arasın ve bulsun beni sancıyan kasığında gecenin
Dörtnal atlarına binsin de aşkla yuduğum teninin
Gözlerimin ininde Afrikalı bir savaşçı
Ateşini savuruyor kösnüyle yanan etinin
Suskun bir çıngırak mıdır sabahyıldızı
Lirik bir sesle muştular umduğumuz günleri
Durur bir çarpı imi gibi göğün sıcak alnında
Der, geçmiş geçmiştir bir avuç darı gibi
Siz ey kızıl kolları geleceğin, sarın beni
Bir örümcek ağında parlak düşler kuruyorum
Bir gelincik taşıyor sırtında kırık evreni
Dudaklarından ipince ayrılıklar dokuyorum
Ey yakamoz, mutsuz aşkların ışıktan fuları
Tut elimden kaldır, yıkılmış köprüler geceyim
Yüzünün köpüğünde uyuyup kaldım kaç zamandır
Düşlerinde dizlerini kanatmış bir bebek gibiyim
Uyumsuz bir bebek gibi aşk salıncaklarında
Dönüşü olmayan kanlı isyanlar tasarlarım
Oysa eskiyim, Spartaküs oğlumdur bilirsin
Ben taktım onu bir ilk madalya gibi tarihe
Ya kim kırdı gecenin ince patiskasında iğnemi
Bilirim
Yorum bırakın